take into

  1. Verb (üye) kabul etmek
(a) aklına/kafasına koymak, tasarlamak, niyetlenmek, (b) aklına esmek, düşüncesiz iş yapmak, (c) kavramak,
anlamak, kafasına sokmak.
(yapacağım diye) tutturmak, kafasına/aklına koymak, meram etmek, azmetmek.
gözönünde tutmak, hesaba katmak, nazarı itibara almak.
You must take account of difficult circumstances.
hesaba katmak.
güvenmek Verb
sırrını açmak Verb
gözönünde bulundurmak/tutmak, nazarı itibara almak, hesaba katmak, üzerinde düşünmek.
Your teacher
willl take your recent illness into consideration when judging your examination.
tevkif etmek Verb
gözaltına almak Verb, Law
tutmak Verb
hapsetmek Verb
tutuklamak Verb
ortaklığa almak Verb
hapsetmek Verb
hapsetmek Verb
tutmak Verb
tevkif etmek Verb
istihdam etmek Verb
yedeğe almak Verb
göz ardı etmek Verb
havalandırmak Verb
firmaya memur almak Verb
bir faktörü dikkate almak Verb
bir unsuru dikkate almak Verb
bir faktörü dikkate almak Verb
balıklama atlamak Verb
işe bir ortak almak Verb
nezarete almak Verb
göstericileri gözaltına almak Verb
aklına koymak Verb
(bir şey yapmak) aklına esmek.
hayatını tehlikeye atmak Verb
tevkif etmek Verb
birini tehlikeli sulara çekmek Verb
birine sırlarını açmak Verb
birine açılmak Verb
birini çalıştırmak üzere yanına almak Verb
birini ortaklığa kabul etmek Verb
birşeyi dikkate almak Verb
birşeyi hesaba katmak Verb
birşeyi düşünmek Verb
birşeyi göz önüne almak Verb
birşeyi gözönünde bulundurmak Verb
hesaba katmak Verb
birşeyi nazar-ı itibara almak Verb
birşeyi gözönünde tutmak Verb
hakkını kendi eliyle almak, bizzat ihkakı hak etmek, öç almak.
kanunu kendi eline almak Verb
adaleti kendi eline almak Verb